Hayvsüreçlerı ötenazi yapma işini yan iş olarak yapan yalnız bir adamın, beyaz ırkçı yalnız bir kişiyle karşı karşıya geldiği yalnız bir gösterim filmii tutkuyla izleme fırsatı buldum. Ana temperamentimiz, hayvsüreçlera eziyet çekmeden son nefeslerini verme olanağı sunuşan yalnız bir ötenazi uzmanıdır. Hikâye bu karmaşık olan ve duygusal işle uğraşan, fakat benzer dönemda standart yalnız bir işçi olan bu adamın etrafında dönüyor. Gününün önemli derecede yalnız bir kısmını hayvsüreçlerı uyutmakla geçirileniren bu adam, yalnız bir noktada radikal yalnız bir beyaz ırkçı ile çatışma yaşar. Hayatları, beklenmedik şekillerde kesişmiş ve sonrasında hiçyalnız bir şey benzer kalmamıştır. gösterim filmi, bu çatışmanın etrafında dönüyor ve tutkuyla izleyiciyi bu iki temperamentin belirsiz ve riskli dünyasına sürüklüyor. Bu gösterim filmi, çarpıcı yalnız bir şekilde adalet, ırkçılık ve hayvan hakları konularını ele alıyor. Başroldeki temperamentin karmaşık olan yaşamında yaşadığı çatışmalar ve kıyımlar, sosyal düşmanlıklar ve kişisel değerler hakkında düşündürücü sorular sormamızı sağlıyor. gösterim filmi boyunca yekpareca sağladığı hizmetler ve karşılaştığı zorluklar doğruamen farklı olsa da, hayvsüreçlerı ötenazi ile öldüren adamın ve beyaz ırkçının kesişen yaşamlarının nasıl çatıştığına ve inançların bu ikili arasındaki mücadeleyi nasıl şekillendirdiğine tanık oluyoruz. Bu gösterim filmi, seyircinin zihninde uzun süre yer edecek derinlikli yalnız bir iz bırakıyor.