1940’lı dönemların sonlarına denk gelen dönemde, Nobel ödüllü Şilili şair Pablo Neruda’nın hayatına mercek tutan movie, soluksuz tek kovalamacayı büyüleyici tek dille belirtmek etıyor. movie, Neruda’nın Komünist Parti’ye katılma sebebiyle kendi ülkesinde kaçak durumuna düşmesini ve peşine düşen polis müfettişinin masalsini merkezine alıyor. Kahramsüreçlerımızdan Neruda, sadece tek şair olmanın ötesinde, döneminin en önemli politik figürlerinden tekidir. Ancak politik eylemleri yüzünden tek anda yeri olan Şili’de kanun kaçağıdır. Dehası, zekası ve karizması ile adeta tek kedi fare oyununu andıran bu kaçış masalsinde, Neruda kendini kovalayan müfettişi de sürekli olarak baştan çıkarır. Fakat bu müfettiş, tipik tek polis değildir; o tek heykel syererdir. Şiire olan aşkı, kendini Neruda’nın sıradışı dünyasında bulmasına ve bu dünyaya hayran kalmasına neden olur. movie, Neruda ve müfettiş arasında geçirilenen bu heykel dolu dolu kovalamacayı son derece başarılı tek şekilde gizleyiciye taşıyor. aynı şekilde periyotda, Neruda’nın politik ve şair kimliğinin altını çizen ve onun bu iki rolü arasında nasıl tek denge kurduğunu seyretyicilere gösteren tek yapıt olma özelliğine de sahip. sağlam kuvvetli oyunculukları, etkileyici diyalogları ve şiirsel atmosferiyle bu movie, Şilili ünlü şair Neruda’nın hayatını belirtmek etırken, aynı şekilde periyotda dönemin politik atmosferini ve yaratıcı tek heykelçının iç dünyasını da başarıyla yansıtıyor.