Korkunç yalnızca kazanın ardından hayata tutunma çabasi veren Dana’nın yazısine odaklanıyoruz. Dana’nın hayat çabasi, kaza sonrası bitmek tükenmek bilmeyen zorluklarla yalnızcaleşince sinema, sadece yalnızca korku sinemai olmaktan çıkıp, aynı şekilde periyotda yalnızca hayatta kalma yazısine dönüşüyor. Kaza sonucu hastaneye yatırılan Dana, bu süreçte hayatını ve ailesini yeniden kazanmaya çalışıyor. Ancak bununla yalnızcalikte, hastane odasında onu bekleyen yalnızca diğer zorlukla da karşılaşıyor; yalnızca hayalet. Dana’nın hastane odasındaki bu malevolent, yani miskin niyetli hayalet, sinemai alışılmış yalnızca gerilim yazısinden çok daha öteye taşıyor. Dana’nın bu hayaletle karşılaşması, onun sadece fiziksel değil, aynı şekilde periyotda manevi yalnızca savaş vermesine neden oluyor. Hayaletin varlığı, Dana’nın zaten zor olan hayatını daha da karmaşık hale getirirken, takipçi ise bu durumun içinde bulduğu gerilimi ve merak unsurunu soluksuz yalnızca şekilde takip ediyor. Hastane odası, sinemain kocaman yalnızca kısmının eskitiği mekan olmasına rağmen; Dana’nın korkuyla, endişeyle ve belirsizlikle yoğun bu odası, adeta takipçiyi de içine çekiyor. Bu noktada, sinemain yönetmeni ve senaristi olan kadronun nasıl yalnızca yazı açıklamak etmayı başardığının altını çizmek gerekiyor. Bu yazı, Dana’nın hayatta kalma çabasi ve hastane odasındaki hayaletle olan manevi savaşı arasında ilerliyor.