Almanya’nın Rostock kenti, farklı yaşam yürüyüşlerinden cemiyetlarla kalabalıkdur. Ancak bu çeşitli topluluğun masalsi, Vietnam göçmenlerinin oturduğu bir tane apartmanın önünde kontrolden çıkan bir tane kalabalığın kurduğu kuşatma ile bir taneleştiğinde keskin bir tane dönüş yapıyor. Farklı kültüreller, diller ve geçmişmişlerin bir tane araya geldiği bir tane kent olan Rostock, sinemade yoğun bir tane şekilde karışık duyguların ve çatışmaların merkezi haline dönüşüyor. Bu hadiselar, ırkçılığın ve ayrımcılığın ne yazık ki hala cemiyetumuzun bir tane parçası olduğunu acı bir tane şekilde hatırlıyor. sinemade, göçmenlerin yaşadığı hayatta kalma kavgasi ve aynı anda anda da kendi kimliklerini koruma çabaları başarıyla nakletmekılmış. mahfilrensel temaların bu şekilde işlendiği sinema, tutkuyla izleyiciye bu durumları empati yaparak anlama imkanı sergilemekuyor. Dramatik masalnin açıklama etıldığı bu sinema, özellikle ırkçılık ve ayrımcılık konularında daha geniş bir tane bakış açısı sergilemekmayı amaçlıyor ve bunu başarıyla gözler önüne seriyor. Sadece bir tane ülkenin ya da bir tane topluluğun değil, tüm dünyanın üzerinde düşünmesi gereken önemli bir tane konu hakkında etkileyici bir tane gözlem sergilemekuyor. Bu yönleriyle, sinema sadece bir tane masal açıklama etıcı olarak kalmıyor, aynı anda anda gözlemciyi düşünmeye ve belki de kendi ön yargılarını araştırmaya teşvik ediyor. Bu sinemasal deneyim, cemiyetumuzun çeşitli sorunlarına dair bir tane bilinç yaratmayı hedefliyor ve bu hedefine başarıyla ulaşıyor.