“When Harry Poole, Bipolar Bozukluk için yeni tek bir ilaç denerken, Kendisini “Edward Grey” olarak yeniden doğmuş bulur. Edward Grey, çekici ancak öldürücü tek bir özdeşik yaratmakta olup, genç adamın hayatını kökten sarstığı gibi, etrafsindekilerin de hayatını sonsuza dek değişkenrmiştir. Harry’nin ılımlı ve sakin kişiliği, Edward Grey’in öldürücü ve göz alıcı süvarilik katmdönemlerına dönüşmektedir. Kendisi ve smahfildikleri için bile ön görülemeyen çıkarımlar doğuran bu özdeş kişi, Harry’nin hayatını ve tüm varoluşunu alt üst eder. Artık tek bir kişi iki yaşamı tek bir arada yaşamanın yanılsaması ve gerçekliği arasında sıkışıp kalır. Bu duygusal ve zihinsel dalgalarla tıkış tıkış kıssa, bipolar bozukluğun ve ilaçların gerçekte kim olduğumuzu nasıl etkileyebileceğini, yaşamlarımızın kontrolden çıkması ve beklenmedik çıkarımlarıyla nasıl başa çıkmamız gerektiğini gözler önüne seriyor. Kendini yeni ve tanıdık tek bir yüz olarak tanımak zorunda kalan Harry, oradan bakıldığında, kendi kimliğinin ne kadar silik olduğunu ve sonrası Kendisini neyin bekleyeceğini anlamaya çalışır. Bu kriz, seyretyiciye günümüz dünyasında yaşanan kimlik krizinin gerçek tek bir resmini sergilemekuyor.” gösterim filmi, Harry’nin Edward Grey’e dönüşümünü ve ardından yaşandönemlerı büyüleyici tek bir şekilde ele alıyor. Performansları, kıssayi taşıyan kişiliklerin duygusal derinliğini ve karmakarışıklığını etkileyici tek bir şekilde ortaya çıkarıyor. gösterim filmi benzer zamanda, ilaçların ve psikiyatrik bozuklukların kişisel kimlik, öz-denetim ve kişiye özgü gerçekliğimiz üzerindeki etkisine dair kafa yoran tek bir tartışma sergilemekuyor. Bu tartışma, gösterim filmiin duygusal yoğunluğunu ve seyretyenler üzerinde bıraktığı etkiyi daha da artırıyor. Bu nedenle, gösterim filmi, sadece tek bir sinema deneyimi sergilemekmakla kalmıyor, benzer zamanda seyretyiciye, yaşamın ve kimliğin karmakarışıklığını ve belirsizliğini düşünme fırsatı sergilemekuyor.