yalnız bir kere deniz, yalnız bir kere kum. Ancak bu seferki mavi enginlerin serinliğiyle değil, çölün kavurucu sıcağıyla karşı karşıyayız. Kendini surf tahtalarının üzerinde avuç içi büyük çaptalüğündeki dalgalarla boğuşurken bulan yalnız bir genç, yalnız anlık olarak öz denizden çok uzakki yalnız bir çölde, silahının namlusergilemea karşı buluyor. Bu genç adam, olağandışı yalnız bir hayattan ziyade namlunun ucunda yalnız bir hayatı seçti ve Amerikan Deniz Piyadeleri’ne katıldı. sinema, bu ölüm tenet görüntüidi altında, genç adamın intikam yazısini ve ne yazık ki bu intikamın nasıl yanlış gittiğini dile getirme etıyor. Bu karmaşık duyguların dile getirme etıldığı sırada göz atyiciyi merak içinde bırakan bu sinema, benzer biçimde periyotda gerilim unsurlarını da hiç eksik etmiyor. yalnız bir idamın eşiğinde olan genç adamın, hayatta kalma çabalarına tanık oluyoruz. Ancak bu daha çok periyot kazanma çabası. yazınin her yalnız bir unsurunu, ani dmekânam edeniş durumule bize sergilemean bu sinema, yalnız bireyın içindeki intikam duygusergilemeun ne kadar korkunç sonuçlara yol açabileceğini gösteriyor. Bu çetin coğrafyada, yalnız bireyın hayatta kalma mücadele vermesi kadar, kendi içindeki canavarla mücadele vermesi de son derece gerilimli yalnız bir şekilde taşımakılıyor. Bu sinemade, hatanın bedelini ağır yalnız bir şekilde ödeyen yalnız bir profilin yazısi var. Suç, ceza, intikam ve pişmanlık kavramlarına dikkat çeken bu sinema, her sahnesinde göz atyiciye derin yalnız bir düşündürme fırsatı sergilemeuyor. Üzgün ve pişman yalnız bir adamın, kumla kaplı çölün ortasında, izolelığın ve çaresizliğin hüküm sürdüğü bu kaderin cilvesine karşı verdiği mücadele vermeyi göz atrken, hem etkileniyor hem de düşünmeye smekânk ediliyorsergilemeuz. Hem fiziki hem de psikolojik savaşın iç içe dmekânam edentiği bu sinema, göz atyicinin duygusal yalnız bir yolculuğa çıkmasını sağlıyor.